30 Mart 2012 Cuma

2 KİTAP 2 YORUM..

Herkese hayırlı cumalar .
Bir süredir rahatsızlıktan ötürü bitiremediğim Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 2 yi bitirmiş bulunmaktayım.
Peşine de 3-4 günde çabucak okuyup bitirdiğim yeni kitabım var .
Vahdettin'den Mustafa Kemale Unutulan Gerçekler..
İlk olarak İlk serisini okuduğum Abdilhamid’in Kurtlarla Dansı 2 kitabından bahsetmek istiyorum sizlere..
İlk serinin devamı şeklinde belgeler ışığında tarihin kapısı aralanmaya devam ediyor bu kitapta da ..
Kur’an’ın tozuna bile saygılı bir padişahın ülkemize kazandırdığı demiryolu ağlarından tutun da Avrupadaki  birçok ülkeden çok daha önce Osmanlıda telefonun kullanılmaya başlandığını mı anlatsam size ..
Yoksa günümüz gündeminden düşmeyen Kürt sorununa akılâne bir şekilde Hamidiye alayları ile çözüm bularak ,birleştirici bir padişah rolu oynarak tüm ülkeyi birlik beraberlik içerisinde tuttuğunu mu …
Siyonizme oynadığı büyük oyuna ne demeli.
Bir cihan padişahı olan Abdülhamid in dünyanın dört bir yanında doğal afetlerden ötürü yeri yurdu yıkılmış insanlara nasıl yardım ettiğini okurken insanın vicdanı bir kere daha sızlıyor.
Neden mi ?
Bunları şuan okumuş olmaktan tabiî ki.
Tarihimize bu kadar yabancı kalmaktan ve geç kalınmışlıktan …
Dünyanın en büyük sanayi dönüşümünü gerçekleştirecek olan bor madeninin önemini kavrayıp, elden çıkarmamak için verdiği mücadelede Osmanlı padişahlarının ne kadar ileri görüşlü ve akıllı olduğunu bir kere daha anlıyor insan.
Hakkında çıkarılan bir sürü yalan ,dolan ,iftiraya rağmen Abdülhamid'in bu iftiraların tam tersini yapmış olması da ,tarihi hala yanlış öğrenen halkın gözünü açıp tarih okumasıyla öğrenilecek noktalar..
Öğrenecek çok şey var ama öğreten yok .
O yüzden yurdum insanına düşüyor her şey.
Öğretilmeyenleri öğrenmek için kolları sıvama zamanı ..
Kitaptan 1-2 anektot paylaşmak istiyorum sizlere ...
İngiliz Başbakanı Gladstone 1882 yılında İngiliz Parlementosunda eline Kur’an’ı alarak yaptığı ünlü konuşmasında Mısırlı Müslümanları kastederek:
Bu kitap bu Müslümanların elinde kaldıkça İngilizler hiçbir zaman onlara hakim olamayacaklardır.
Yegane çözüm,Müslümanları Kur’an’dan uzaklaştırmaktır.
            İngiltere 1882 de Mısırı işgal etmiş ama Abdülhamidin bunu resmi olarak onaylamasını istemişti.
Abdülhamid ise buna asla müsaade etmeyerek şöyle söylemişti:
Hükümranlık haklarım ortadan kalkmadıkça ,hukuken mülküm olan yerlerde yabancı hakimiyeti ve geçici işgale asla razı olmam .
Senmisin razı olmayan ! Al sana Ermeni sorunu !
1895-96 yıllarında çıkan Ermeni isyanını bastıran askerlere karşı İngiltere Ermeni hamiliğine soyunmuştu hemen .
Sanki 1857 deki Hint ayaklanmasında binlerce insanı katleden,elebaşıları topların namlusuna bağlayıp ateşlemek suretiyle parçalayan kendisi değilmiş gibi , bir anda Osmanlı Ermenilerinin hamisi kesilmiştir.
Diğer kitabıma geldi sıra J
Vahdetinden Mustafa Kemale Unutulan Gerçekler.
Ah Vahdettin ah..
Nasıl da hain ilan edilmişsin maksatlı bir şekilde..
Hain olmadığını anlamak için okunman gerekiyormuş da haberimiz yokmuş.
Ya Ermenilerin yaktığı İzmir...
Bir de üstüne üstlük üzerimize atılan  İzmiri Türkler yaktı iftirası..
Osmanlı tarihi ile Cumhuriyet tarihini birbirinden ayırıp birbirlerine üvey evlat yapmak isteyenlere inat ,Cumhuriyeti besleyenin arkasında bıraktığı kocaman Osmanlı mirası olduğunu ,Cumhuriyetin temelini oluşturan kurumların hep Osmanlıdan bize miras kaldığını ,Osmanlıdan aldığımız değer ve kurumlarla Cunhuriyeti  kurduğumuzu anlamak için sanırım tek yapmamız gereken okumak , okumak ,okumak.
Tarihine ön yargılı olmadan ,Osmanlı ve Cumhuriyeti birbiriyle barıştırarak ,kendi tarihimize sırtımızı dönmeden ,doğrusuyla yanlışıyla bize ait olan bu tarihi özümseyerek okumak  arkamızda bıraktığımız koca bir tarihi anlamak babında bize çok şey katacak..
İşte yine kitaptan bir anekdot ..
Mehmet Fuat Köprülü bakın ne güzel de anlatmış olayın özünü :
            Ecdadından kalan sanat abidelerini yıkıp geniş caddeler açmak isteyen belediye  reislerimizi,milli tarihini ve milli edebiyatını bilmemekle iftihar eden aydınlarımızı,medeni tarihimizin bakıyyelerini saklayan kütüphanelerimizi hafife alarak onların ortadan kaldırılmasını isteyen mütefekkirlerimizi,milli mazimizi sadece bir pislik ve rezalet haritasından ibaret gösteren tarihçilerimizi,çocuklarını yabancı kültür çevrelerinde okutup eğitmeyi bir medeniyet  gereği sayan milliyetperverlerimizi gördükçe,ne derin ve korkunç bir kültür buhranı karşısında bulunduğumuzu anlamamak imkansızdır.

Geldik 2 kitap 2 yorumun sonuna J
Yeni kitaplar ve yeni yorumlarla buluşmak dileğiyle..
Kalın sağlıcakla..

2 yorum:

Gurme Şirine dedi ki...

canım benim hayırlı cumalar....
biraz geç oldu ama olsun :)))
kocaman sevgiler....

çocuk seven anne dedi ki...

hoşgeldin sana da hayırlu cumalar..Geç olsun güç olmasın:))
sevgiler